Yurtiçinde ve yurtdışında “baklava” denince akla gelen ilk marka olan Baklavacı Güllüoğlu, Türkiye’nin köklü bir lezzet çınarıdır. 1871 yılında Gaziantep’te başlayan serüven, M. Nejat Güllü’nün kaliteden taviz vermeyen üretim anlayışıyla bugün dünyada 30 şubeyle, 3 kıtada 6 ülkeye Türk tatlılarını ulaştırıyor. Ustalığın kuşaklar boyu devam etmesiyle global bir markaya dönüşen Baklavacı Güllüoğlu, aynı zamanda Türkiye’nin baklava ustalarını da yetiştiren bir okul statüsünde bulunmaktadır.
Bugün Türk mutfağının gururu Antep’in meşhur baklavasını dünyaya tattıran Baklavacı Güllüoğlu, 2001 yılında Kağıthane’de kurulan 7 bin m2’lik kapalı alanla “dünyanın en büyük baklava üretim tesisinde” faaliyetlerini sürdürmektedir. Teknoloji ile el emeğinin buluştuğu tesislerde baklava ve su böreği çeşitleri yanında, pasta, lokum, dondurma, çikolata, yufka, poğaça ve simit üretimi de “kaliteli lezzet” prensibiyle hazırlanmakta ve Suudi Arabistan’dan Amerika’ya uzanan farklı coğrafyalardaki insanlara sunulmaktadır. Geniş ürün yelpazesine her geçen gün yeni bir lezzet ekleyen Güllüoğlu, kurduğu Ar-Ge ve Kalite Geliştirme Laboratuvarında Avrupa standartlarında ürün geliştirmekte ve Güllüoğlu lezzetini dünyanın en büyük şehirlerine ulaştırmak için 24 saat çalışmaktadır…
Bugün; New York, New Jersey – Cliffside Park, Miami, Los Angeles, Amsterdam, Düsseldorf, Brüksel, Riyad, İstanbul , Bursa , İzmit ve Ankara olmak üzere 3 kıtada, 6 ülkede 30 şubesi bulunan Baklavacı Güllüoğlu, yakın gelecekte Çin, Suudi Arabistan, Amerika, Kanada ve Avrupa’nın pek çok kentine yeni lezzet durakları açmaya, kaliteyle evrenselleşen lezzetlerini dünyaya tattırmaya devam edecektir.
Hazırladığı baklavalarla damaklara en iyi lezzet deneyimini yaşatan Baklavacı Güllüoğlu’nun, 1871’den bugüne uzanan süreçteki en önemli prensibi “kalite” olmuştur ve bu anlayış daima devam edecektir.
Güllüoğlu adının baklavayla özdeşleşmesi, Uzakdoğu’dan Yeni Kıta’ya uzanan geniş coğrafyalarda başta baklava olmak üzere, kadayıf, lokum, pasta ve şekerleme gibi ürün gruplarıyla Türkiye’nin kalite ve lezzet elçisi olması, bir buçuk asırlık prensipli üretiminin sonucudur.
Başta baklava çeşitleri olmak üzere Baklavacı Güllüoğlu’nun Kağıthane’deki dünyanın en büyük baklava üretim tesislerinde hazırlanan tüm lezzetler, birinci kalite hammaddelerle Türkiye’nin alanındaki en maharetli ustaları tarafından hazırlanmaktadır. 1871’den bugüne, yaşanan küresel, siyasal ya da ekonomik değişimler, krizler… hiçbir zaman için Baklavacı Güllüoğlu’nun kaliteli üretim anlayışına yansımamıştır. Antep boz iç fıstığı, her yılın en iyi ceviz mahsulü, Urfa sadeyağı ve Harran Ovası’nın sert buğdayından elde edilen un, Güllüoğlu kalitesinin DNA’larını oluşturmuştur.BAKLAVA: TATLININ SANAT HALİ” Güllüoğlu baklavasının serüveni un, sadeyağ, fıstık ve ustanın el emeğinin birleşmesiyle başlar. Baklava hamurunun açılması unlu mamuller içerisinde en çok ustalık gerektiren işlemlerden biridir. Bu yüzdendir ki bir baklava ustasının yetişmesi 8-10 yıllık bir süreç gerektirmektedir.
Hamurun açılmasında unun cinsi, hava durumuna göre hamura katılacak su miktarı, nişasta kalitesi ve hamura yediriliş şekli baklava yufkasının son haline gelmesinde başrol oynayan etkenlerden sadece birkaçıdır. İçerisinde kesinlikle katkı maddesi, yapay tatlandırıcı bulunmayan Güllüoğlu baklavası, hamurunun hazırlanışından tabakta ikram edilene kadar, tıpkı bir saat gibi her bir faktörün birbiriyle bağlantılı, uyumlu ve seri ilerleyeceği bir süreç gerektirir. Herhangi bir aşamada yapılacak en ufak bir hata, baklavaya en iyi tadımı vermesini engeller. Hz. İbrahim’in de çiftçilik yaptığı Urfa’nın Harran Ovası’nda yetiştirilen sert buğdaydan elde edilen un, baklava için en ideal olan undur. Gaziantep’te sadece Karakoyunlu Değirmeninde işlenerek üretilir. Antep’in boz iç fıstığı ve Urfa sadeyağı da Güllüoğlu baklavalarını özel kılan, dünyanın hayran olduğu bir lezzet haline dönüştüren faktörlerdendir. KALİTEDE İSTİKRAR” Güllüoğlu geleneğinde kuşaklar boyu yetişen her usta, ailenin en önemli prensiplerinden olan kalite faktörünü ve maharetli ustalığı bir sonraki nesle aktarırken, lezzete lezzet katacak, baklavayı Güllüoğlu adıyla dünyaya tattıracak yenilikleri de miras bırakır. Bu yüzdendir ki Baklavacı Güllüoğlu’nun dünü ve bugünü için değişmeyen başlıca değerleri arasında kaliteyi korumak ve kalite standardını bozmadan inovasyon sağlamak gelir. Öyle ki baklavanın bugünkü halini almasında Güllüoğlu dedelerinin, amcalarının geliştirdikleri tekniklerin ve tatların büyük etkisi vardır. Örneğin ailenin üçüncü kuşak ustalarından Sait Güllü’nün -aralarına nişasta serperek kat kat pazıları tek seferde açması-, baklavacılığın devrimidir. Bu teknik sayesinde baklava hamurunun çok daha ince açılması sağlanmıştır. Sait Güllü’nün pazıları üst üste koyarak açma tekniği, yıllar sonra ailenin beşinci kuşak baklava ustası M. Nejat Güllü tarafından, çağımızın yeni teknolojileri kullanılarak geliştirilmiştir. M. Nejat Güllü’nün Türkiye’ye getirdiği hamur açma makinesi tatlı sektörüne zamandan ve güçten tasarruf kazandırmıştır. Ancak, zaman tasarrufu için teknoloji kullanmak, el emeğiyle yapılan baklavanın sonucunu veremediği için, makineler hamur açmanın belirli aşamalarında, sadece hamuru genişletmek için kullanılmaktadır. Baklavanın kat kat görünmesini ve ağıza atıldığında hışırtısının hissedilmesini sağlayan incelik, hala baklava ustalarının hamuru elde inceltilmesiyle mümkün olabilmektedir.
İşte bu yüzden, bugün dünyanın en büyük baklava üretim tesisi konumunda bulunan Kâğıthane’deki Baklavacı Güllüoğlu tesislerinde, bundan bir buçuk asır önce başlayan ve el emeğiyle geliştirilen hünerli ustalık hala muhafaza edilmektedir.
Baklavacı Güllüoğlu, 1,5 asırlık gelenek ve birikim ile her dönemde kendini yenilemeyi prensip edinmiştir. ISO 9001 ve ISO 22000:2005 (Kalite Güvence Sistemi) ile HACCP (Kritik Kontrol noktalarında tehlike analizleri) belgeli, Baklavacı Güllüoğlu, ürün geliştirmeden üretim ve ürün muhafaza yöntemlerine kadar pek çok ilki sektöre kazandırmıştır. Kağıthane’den ülkemiz ve dünyanın pek çok yerine ürün gönderen Güllüoğlu için Ar-Ge çalışmaları ise vazgeçilmez bir prensiptir. Güllüoğlu’nda geleneksel lezzetler korunurken zamanın değişen ihtiyaçları doğrultusunda yeni ve farklı lezzetler de üretime dâhil edilmektedir. Kağıthane’deki üretim tesislerinde üretilen her ürün, yurtiçi ve yurtdışı şubelerimize, ürünün ihtiyaç duyduğu ısı ortamı sağlanarak gönderildiği için, tüm ürünlerimiz ilk günkü tazeliğini koruyarak tüketicisine ulaşmaktadır.
Baklava gibi tamamı yerli hammadde kullanılarak, el emeği yüzdesi yüksek bir işçilikle hazırlanan ürünlerin dünyanın farklı noktalarına ulaştırılması Baklavacı Güllüoğlu için hem ülke ekonomisine destek vermek hem de kültürel olarak önemli bir misyonu en iyi şekilde üstlenmek demektir.
400’e yakın çalışanı ile hem yurtiçi hem de yurtdışında hızla büyüyen Güllüoğlu’nun hedefi, ulusal lezzetimiz olan baklavanın tadını, bütün dünyaya ulaştırmaktır.